Bu koleksiyon yalnızca saygı duruşunda bulunmakla kalmıyor, aynı zamanda modanın belirleyici bir dönemine nostaljik bir selamı yansıtarak o dönemin en simgesel görünümlerini ve desenlerini yeniden canlandırıyor.
Mango’nun arşivleri üzerinde yürütülen kapsamlı araştırma, 90’lı yılların en efsanevi tasarımlarından bazılarının kurtarılıp yeniden yorumlanmasını amaçladı. Dikkatli küratörlük, fotoğrafçı Mark Borthwick tarafından çekilen yeni bir kampanyanın temelini oluşturuyor. Ortaya çıkan görüntüler, geçmişle sınırlı olmak yerine artık her zamankinden daha çağdaş ve trend olan on yılın özünü yakalıyor.
Koleksiyon, daha dar kalıplara ve naylon, deri ve denim gibi esnek kumaşların kullanımına ayrı bir odaklanma ile karakterize ediliyor. Bu seçimler sadece mevcut moda trendlerine uyum sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda 90’lı yılların özünü de yansıtıyor. Minimalist tasarımlar ve nötr tonların hakim olduğu bir paletle tamamlanan koleksiyon, modern duyarlılıkları Mango’nun tarihi estetiğiyle birleştiriyor.
Bu araştırma yolculuğunun bir sonucu da Mango’nun MNG logosunun yeniden canlanmasıdır. Bir zamanlar markanın önde gelen sembolü olan bu ürün, denim gibi çağdaş parçalara nostaljik bir dokunuş katarak özenle yeniden tanıtıldı. Logonun yeniden canlandırılması yalnızca Mango’nun geçmişine görsel bir bağlantı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda markanın sürekli gelişen moda ortamına uyum sağlarken mirasını kutlama konusundaki kararlılığını da vurguluyor.